Dünyada ve Türkiye'de 2010 - 2013 yılları arasında "illuminati" adıyla pek çok blog ve site açıldı, binlerce video youtube ve benzeri sitelere yüklendi. Bu yayınların ana teması eğlence ve müzik sektöründeki masonik sembolleri ifşa etmekti. Bu sembollerin ifşa edilmesi o zamanlar hayretle takip edildi. Büyük kitleler bu deşifreleri izlemeye ve daha fazla deşifreleri de internete yüklemeye başladı.
İlluminati adıyla olmasa da masonluk ve faaliyetleri uzun yıllar önce de biliniyor idi. 20. yy'ın başından beri Türkiye'de de masonlar halk tarafından tepkiyle karşılanıyordu. 20. yydan öncesinde de muhtemelen (tam bilmediğim için muhtemelen diyorum) avrupa özelinde bu örgüte karşı olanların sayısı epey fazlaydı diye düşünüyorum. Çünkü bu örgüt her nereye ayak basarsa bassın kötü namını da beraberinde getiriyordu.
Bilenler bilir: Türkiye'de önemli bir yaşlı kesimi hep yahudiler ve masonlarla ilgili bilgileri anlatmıştır. Söz konusu yaşlılar kahvehanelerde, evlerinde veya sokaklarda gördükleri ve muhabbet ettikleri çoğu kişiye bu tür bilgiler vermiştir. Bilgiler doğrudan masonlukla veya sembolizmle ilgili olmasa da Türkiye'nin siyasi ve sosyal yapısının ne kadar karışık ve bulanık olduğunu halka anlatmışlardır. İşte bu sebepten ötürü "masonluk" "siyonizm" "kripto yahudi/hristiyan" gibi konularda konuştuğunuz zaman birileri sizi "kahvehane muhabbeti" yapmakla itham edebilir. Bu oldukça çok kullanılan bir alay etme biçimidir. Alaycılıkla size cevap veren insanlarsa ya bilerek alay ediyordur ya da beyni yıkandığı için. Yani ya kasten gerçeği örtmeye çalışıyordur ya da gerçeği hiç bilmiyordur.
İşte 2010 yılıyla başlayan deşifre süreci de "alay etme" yöntemiyle bastırıldı. Youtube'a yüklenen yüzlerce "illuminati confirmed" ve "üçgen peynir" konulu videolar insanları bu konuları konuşmaktan uzak tutmak için bir mahalle baskısıydı. Alay edilen tarafta olmayı istemediğimizden ötürü çoğumuz bu araştırmaları bıraktı ve araştırmaya devam edenlerle dalga geçti. Eğer o zamanki deşifre süreci başarıya ulaşsaydı şuanki genç nesil oldukça şuurlu olabilirdi. Zira eğlence ve müzik sektörünün en büyük bağımlıları gençlerdi. Nitekim bugün psikolojik harp mağduru dönemin gençlerinden şu sözleri işitebilirsiniz: Lisedeyken biz de bunları araştırıyorduk, büyüyünce geçti.
Deşifrenin durdurulması süreci dört koldan devam etti. Alaycılıkla dize getirilemeyenler için sahte araştırmacılar meydana sürüldü. Bunların bir kısmı tv'lere çıkarıldı. (O tv'ler ise en çok masonik sembol kullanan kanallardı.) Geriye kalanlar ise bloglar üzerinden "fırsatı değerlendirdi". Ne fırsatından söz ediyorum? Düşmanını tanımaya başlayan bir nesli düşmanın kucağına oturtmayı amaç edinmiş bazı insanlar türedi. İlluminati konusu üzerinden müthiş bir manipülasyonu başlattılar. Önce kitleyi kendilerine illuminati kartları gibi konular üzerinden çektiler. Belli bir süre masonluğu anlattılar. Bazı dizi, film ve müzik kliplerinin deşifrelerini anlattılar. İlluminati bir fenomen olmaktan çıkıp alay konusu haline gelince de bu konuları unutup veya arada değinip zehri zerk etmeye başladılar. Bu sitelerden birisi -ki en meşhurlarındandı- mezhepsizlik propagandası yapmaya başladı. Bazı sözde araştırmacılar doğrudan dine saldırmaya başladı. İnsanlara masonluğu anlatarak meşhur olmuş isimlerin yine masonluğa hizmet etmeye başlamasıydı bu. Zira masonluğun temel hedeflerinden birisi dinin ortadan kaldırılmasıydı. Mezhebin ortadan kaldırılması ise orta vadeli bir hedefti. Önce mezhep sonra din kaldırılmak isteniyordu.
Ne demiştik? Masonluğu deşifre edenler bunu mason kanallarında yapmaya başladı. Bu sözde blogger araştırmacı takımı da köprüyü geçince masonluğun hedeflerine mason karşıtlığı kılıfıyla bir yol bulmaya çalıştı.
Bugüne ulaştığımızda hala bu gibi tiplerin var olduğunu görüyoruz. Özellikle "komplo teorisi" adı altında bize servis edilen bilgilerin abd kaynaklı olduğunu da bilmeliyiz. Kirli bir kaynaktan temiz su içmeyi bekleme. Tabii ki abd merkezli bu tür "komplo teorilerinin" doğruluk payları da var. Çünkü batı bizim gibi sonradan masonluk gibi teşkilatlarla karşılaşmadı. (Elbette doğuda da bu tür art niyetli örgütler mevcuttu) Batının içinde kurulup güçlendiler ve oradan da avrupalıların bilek gücünü, emeğini sömürerek dünyaya yayıldılar. O sebeple abd ve almanya gibi ülkelerde bahsettiğimiz meseleleri bilenler çok çıkar. Ancak bizde olan hadise orada da olmuştur. Yani bazı casuslar ifşa ediyormuş gibi yaparak ifsad etmeye başlamışlardır.
Psikolojik harp diyerek yaşadıklarımızı özetleyebiliriz. Harp ise çok önce başladı. 2010 yada sonrası değil 19. yy'da alevlenmiş bir yangın bu. Türkiyede ciddi etkilerini daha geç gösterdi. Bunun sebebi batıdan ayrı olarak bir medeniyete sahip olmamızdı. Elimizdeki medeniyet ise geçtiğimiz yıllarda çok büyük hasar aldı ve çoğumuz kendimize Türk desek de Türk değiliz. Sadece atalarımız olan Türklerle kan bağımız var.
Bu sitede insanlara bir şeyler ispat etmek derdinde değilim. Yazdığım hiçbir şeye kaynak göstermek istemiyorum. Sadece geçmişte ve halen devam eden ifşalardan haberdar olan insanlara bilgilerimi ve tahminlerimi iletmek istiyorum. Eğer yazdıklarımı ilk defa duyuyorsanız "sallıyor, uyduruyor, kaynak göster" gibi sözler sarf edebilirsiniz. Merak edenler için pek çok kaynak internete saçılmış vaziyette. Bir de kaynak gösterilemeyecek gizli saklı işler dönüyor. Onları da "söylenti" ve akıl yürütmeden yola çıkarak anlamaya ve anlatmaya çalışıyorum.
Yorumlar
Yorum Gönder